UYKU APNESİ KONUSUNDA BİLİNMESİ GEREKENLER

SORU 1: Uyku apnesi nedir?

CEVAP: Uyku sırasında, üst havayolundaki tıkanmalara bağlı olarak solunumun azalması ya da kesilmesidir.

 

SORU 2: Hangi belirtiler varsa uyku apnesinden şüphe etmeliyim?

CEVAP: Hastaların tamamında şiddetli horlama görülür, uyku sırasında hastanın yaşadığı tıkanmalara çoğunlukla yatak partnerleri tanıklık eder. Hastalar, gün içinde kendilerini sürekli yorgun hissederler, sürekli uyku isteği vardır. Uyku apnesi hastaları sabah yorgun uyanırlar. Uyku saatleri yeterli olsa bile dinlendirici uyku uyuyamazlar. Gün içinde dikkatsizlik, konsantrasyon bozuklukları, unutkanlık sık şikayetler arasındadır. Hastaların çoğunda cinsel isteksizlik görülür.

 

SORU 3: Uyku apnesi tehlikeli mi?

CEVAP: Apne sırasında kanda oksijen seviyesi düşer. Oksijen seviyesinin apneler ile azalması ve daha sonra yükselmesi, gece boyunca oksijen seviyesinde düzensizliklere yol açar. Bu değişiklikler kan damarlarının iç çeperlerindeki hassas tabakaya zarar verir ve damar tıkanıklığına yatkınlık oluşur. Uyku apnesi ile kalp krizi ve felç gibi kalp-damar hastalıkları yakından ilişkilidir. Ayrıca apneler yüzünden uykunun sık sık bölünmesi ve vücudun uyarılması hipertansiyona yol açar.

 

SORU 4: Uyku apnesi hastalarında neden gün içinde uyku isteği vardır?

CEVAP: Apne atakları, uykuda bölünmelere yol açar. Bu uyku bölünmelerinde kişi tam olarak uyanıklık yaşamaz ancak uykusu hafifler ve beyinde sinirsel anlamda uyanma gerçekleşir. Solunum olayları ne kadar sık olursa, uyku bölünmeleri de o kadar sıktır. Uyku bölünmeleri hayat kalitesini son derece olumsuz etkiler, sabah yorgun-uykuyu almadan kalkma ve gün içi uykululuk hali; iş veriminde kayıplara, sosyal hayatın bozulmasına yol açar. Trafik kazalarının önemli bir kısmının da uyku apnesi hastalığı ile ilişkili olduğu bilinmektedir.

 

 

 

SORU 5: Uyku apnesi hastalarının hepsi fazla kilolu mu?

CEVAP: Fazla kilolu olmak, uyku apnesi için ciddi bir risk faktörüdür. Ancak uyku apnesi hastalığında en önemli neden üst havayolunun anatomik yapısı ve bu yapının kas direncidir. Kilolu olan her bireyde uyku apnesi görülmeyeceği gibi normal kilolu uyku apne hastaları da vardır.

 

SORU 6: Uyku apnesinden şüphe ediyorum, ilk ne yapmalıyım?

CEVAP: Kulak Burun Boğaz muayenesi ile üst havayolunun (burun-geniz-boğaz) değerlendirilmesi ve uyku testi (polisomnografi) mutlaka gereklidir.

 

SORU 7: Uyku testi nedir? Nasıl yapılır?

CEVAP: Uyku testinde, burun solunumu, ağız solunumu, kalp hızı, kandaki oksijen seviyesi, vücut pozisyonu, solunum eforu, beyindeki uyku dalgaları gibi birçok parametre kaydedilir. Uyku testi hastane ortamında yapılabileceği gibi ev ortamında da yapılmaktadır. Uyku testinin değerlendirilmesi, hastanın şikayetlerine göre analiz edilmesi, uyku apnesinin özelliklerinin belirlenmesi, doğru teşhiste ve doğru tedavi seçiminde son derece önemlidir ve tecrübe gerektirir.

 

SORU 8: Uyku apnesi hastalığı nasıl tedavi edilir?

CEVAP: Uyku apnesini cerrahi olarak ya da cerrahi dışı medikal tedavilerle tedavi etmek mümkündür. Hangi hastaya, hangi tedavinin uygulanacağını belirlemek çok önemlidir. Bunun için uyku testindeki verilerin ve KBB muayenesinden elde edilen verilerin doğru yorumlanması gereklidir. Hem cerrahi tedavilerin hem de medikal tedavilerin amacı; üst havayolunu damak ve dil kökü seviyelerinde genişleterek solunum olaylarına yol açan tıkanıklıkları engellemektir.

 

SORU 9: Uyku apnesi için cihaz (PAP) tedavisi mi? Ameliyat mı?

CEVAP: Burada önemli olan hasta için en uygun tedaviyi belirlemektir. Cerrahi tedaviden yanıt alma olasılığı yüksek hastalar seçildiğinde ve doğru cerrahi girişimler uygulandığında başarı oranı yüksektir. Cerrahi tedaviye uygun olmayan hastalarda ise basınç veren cihazlar (PAP) ile tedavi uygulanmalıdır.

 

 

SORU 10: Tedavide burun tıkanıklığını düzeltmek gerekli mi?

CEVAP: Cerrahi ya da cihaz her iki tedavi seçeneğinde de ilk basamak burun tıkanıklığının giderilmesidir.

 

 

SORU 11: Uyku apnesi cerrahi tedavisinde ne yapılıyor?

CEVAP: Cerrahi girişimleri “burun”, “damak seviyesi” ve “dil kökü seviyesi” cerrahileri olarak gruplandırabiliriz.

Burun cerrahilerinde amaç hastanın nazal pasajını genişletmek, tıkanıklıkları ortadan kaldırmak amaçlanmaktadır. Septum deviasyonlarına (kıkırdak-kemik eğrilikler) ve alt konka hipertrofilerine (burun eti büyüklüklerine) müdahale etmek gereklidir.

Damak cerrahileri genel olarak “faringoplasti” ameliyatı başlığı altında sınıflandırılır. Bademciklerin alınması, damak kaslarının yerlerinin değiştirilmesi, küçük dile yönelik girişimler, bazı dikiş teknikleri ile damağın genişletilmesi-gerginleştirilmesi gibi işlemler çeşitli kombinasyonlar halinde hastanın ihtiyacına göre seçilir.

Dil kökü cerrahilerinde amaç dil kökündeki fazla dokuların küçültülmesi ve dil kökünü havayolunu genişletecek şekilde daha önde konumlandırmaktır. Bu amaçla dil kökünün kısmen alınması veya alt çene iskelet yapısını değiştirecek cerrahiler uygulanabilir.

Whatsapp Destek
1
Nasıl yardımcı olabiliriz?
Merhabalar,
Sizlere nasıl yardımcı olabiliriz?